PKK/DEM ve HÜDA PAR’dan süreç karşıtı bildiri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinde iki temel beklenti olduğunu açıklamıştı. Bunlardan ilki, PKK’nın silah bırakması; ikincisi ise terör örgütünün siyasi uzantılarının Türkiye partisine dönüşmesiydi. Ancak PKK/DEM ve HÜDA PAR’ın yayımladığı bildiriler, süreci farklı bir noktaya taşıdı.
PKK/DEM’in 12 Şubat’ta Ankara’da düzenlenen Parti Meclisi toplantısında alınan kararlar 14 Şubat’ta kamuoyuna açıklandı. Bildiride, Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarının değiştirilmesi, anayasada etnik gruplara vurgu yapılması ve anadilde eğitimin güvence altına alınması gibi talepler öne sürüldü. Ayrıca, Türkiye’nin Ortadoğu’daki askeri operasyonlarına son vermesi gerektiği ifade edildi.
HÜDA PAR’ın açıklamaları tepki çekti
HÜDA PAR da 15-16 Şubat’ta Diyarbakır’da düzenlediği çalıştayda benzer talepleri gündeme getirdi. Çalıştay sonuç bildirgesinde, anayasanın değiştirilerek Kürt kimliğinin güvence altına alınması gerektiği belirtilirken, vatandaşlık tanımının değiştirilmesi, anadilde eğitim hakkı ve ‘Kürdistan’ ifadesinin kullanılması dikkat çekti.
Bildiride ayrıca, Şeyh Said’in idam edilmesinden dolayı devletin özür dilemesi ve resmi eğitim müfredatının değiştirilmesi gerektiği ifade edildi. PKK’nın geçmişte gerçekleştirdiği eylemler ve bölgedeki terör faaliyetleriyle ilgili ise herhangi bir vurgu yapılmadı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı’ndan sert tepki
Sürece yönelik bu gelişmelere Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum sert tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu taleplerin ‘Türkiye’yi bölme hedefli’ olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
‘Terör sorununun kökten ortadan kaldırılması için başlatılan yeni dönemi istismar edenler, hadsizlikte zirve yaptılar. Türkiye’nin bölünmesini savunan bu bildiriler açık bir ihanettir. Cumhur İttifakı’ndan nefret edenlerin de içinde olduğu bu çalıştay, Terörsüz Türkiye sürecine darbedir. Ancak bu süreç pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız devam edecektir.’
Bu açıklamayla birlikte, PKK elebaşının yapacağı olası bir silah bırakma çağrısının da önemini yitirdiği yorumları yapılıyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI